Höyük Ne Demek? Edebiyatın Derinliklerinde Bir Anlam Arayışı Kelime, insanın dünyayı ve kendini anlama çabasında en önemli aracı, bir yansımasıdır. Bir kelimenin gücü, onun içinde taşıdığı anlamla değil, o anlamın insan ruhunda yarattığı etkilerle ölçülür. Tıpkı bir müzik notası gibi, kelimeler de zaman zaman sadece duyulmakla kalmaz, bir yankı bırakır, bir duyguyu harekete geçirir. Edebiyatçılar, bu gücü en iyi kullananlardır. Her kelime, bir evrenin kapılarını aralar; bazen bir dünyayı inşa eder, bazen de bir düşünceyi şekillendirir. Bugün, dildeki anlamların sadece sözlükle sınırlı olmadığını, bir kelimenin taşıdığı derin anlamları keşfedeceğiz. “Höyük” kelimesinin TDK’deki anlamından başlayarak, edebiyat perspektifinden bu kelimenin taşıdığı edebi,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Huzursuz Bebek İçin Ne Yapmalı? Toplumsal ve Kültürel Pratikler Üzerine Bir Analiz Toplumsal yapılar, aile dinamikleri ve bireylerin etkileşimleri, günümüz toplumlarında çocuk yetiştirme anlayışını büyük ölçüde şekillendirir. Huzursuz bebekler, çoğu zaman ebeveynlerin hem duygusal hem de fiziksel anlamda zorlandığı bir durum yaratır. Ancak bu durumu sadece biyolojik bir sorun olarak görmek, toplumsal normlar ve kültürel pratikleri göz ardı etmek demektir. Bebeklerin huzursuzluğu, ailedeki rollerin, toplumsal beklentilerin ve kültürel değerlerin bir izdüşümüdür. Huzursuz bebekler için ne yapılması gerektiği sorusunu, sadece ebeveynlik pratiği üzerinden değil, toplumsal bağlamda da ele almak, daha derin bir anlayış geliştirmemize olanak tanır. Bu yazıda, huzursuz bebekleri toplumsal…
Yorum BırakEv Kedisine İç Dış Parazit Yapılmazsa Ne Olur? – Küçük Kurtlar, Büyük Dramlar! Evde sessizce uyuklayan, patilerini yalayıp duran o tatlı yaratığın aslında içinde bir “uzay istilası” yaşanabileceğini söylesem ne düşünürdünüz? Evet, ev kedisine iç dış parazit uygulaması yapmazsanız, sonuçları “uzaylı filmlerini aratmayacak” kadar dramatik olabilir. Bu yazı ciddi bir konuya mizahın gözlüğüyle bakıyor. Çünkü bazen bir gerçeği anlatmanın en iyi yolu, onunla biraz dalga geçmektir. Hazır olun, çünkü birazdan minik patilerin arkasındaki görünmeyen ama çok gerçek düşmanlarla tanışacağız. Hem de bol kahkaha eşliğinde. — “Evde Yaşıyor, Ne Olacak?” Diyorsanız: Çok Şey Olur! İşte klasik replik: “Ama benim kedim hiç…
Yorum BırakHindolog Ne İş Yapar? Bir Felsefi İnceleme Hindoloji, bir yandan insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından birinin derinliklerine inmeyi gerektiren bir alan, diğer yandan insanlık bilincinin sınırlarını ve düşünsel evrenini keşfetmeye yönelik bir çabadır. Bu kavramın, sadece bir akademik disiplin olmanın ötesinde, insan düşüncesiyle ilgili derin epistemolojik, ontolojik ve etik soruları gündeme getirdiğini söyleyebiliriz. Hindolog ne iş yapar sorusu, yalnızca bir meslek tanımından öte, insanın varoluşunu, bilgiyi ve değerleri nasıl inşa ettiğini anlamaya yönelik bir çağrıdır. Hindolog, Hindistan’ın kültürel, dini, tarihi ve felsefi mirasını inceleyen bir uzmandır, fakat bu işin derinliklerinde yatan, her şeyin ötesinde bir insanın “bilgi” ve “gerçek” anlayışına…
Yorum BırakTelefonda Nasıl Kapatılır? Kibar, Net ve Pişmanlık Bırakmayan Yollar Hepimiz o anı yaşadık: konuşma uzadıkça uzar, kafamız bir yandan başka işlere kayar, elimiz telefonda dolaşır ama “Hadi artık kapatalım” demek boğazımıza düğümlenir. İşte tam burada devreye küçük bir ritüel, birkaç cümle ve biraz da nezaket giriyor. Bu yazıda, telefonda kapatmanın kökenlerinden bugünün hızına, oradan da yarının akıllı asistanlarına uzanan bir yolculuk yapalım. Birlikte, hem samimi hem de zamana saygılı bir şekilde görüşmeyi bitirmenin yollarını netleştirelim. Telefonda Kapatmanın Kökenleri: Santral Çağından Nezaket Ritüellerine Telefonun ilk yıllarında görüşmeler, santral görevlilerinin bağladığı hatlar üzerine kuruluydu ve konuşmayı bitirmek kısa, belirgin sinyaller gerektiriyordu: “Görüşmeyi…
Yorum BırakDoğru yazım: “katettik”. TDK sistematiğine göre fiilin mastarı “katetmek”tir ve çekimli biçimler de bitişik yazılır. ([Habertürk][1]) Kat ettik nasıl yazılır TDK? Kurala Rağmen Süren Büyük Yanılgı Girizgâh: Cesur Bir İtirafla Başlayalım “Kat ettik” yazanlara kızmıyorum; ama yanlışı ısrarla savunanlara itirazım var. Çünkü bu yalnızca bir imlâ meselesi değil, dili ciddiye alma meselesi. TDK’nın çizdiği çerçeve net: “katetmek” bitişik yazılır. Buna rağmen sosyal medyada, şirket e-postalarında, hatta akademik metinlerde “kat ettik” dolaşıp duruyor. Peki bu ısrar niye? Alışkanlık mı, kulaktan dolma bilgi mi, yoksa kılavuzla yüzleşmekten kaçış mı? :contentReference[oaicite:1]{index=1} Kuralın Kalbi: Birleşik Fiiller ve “-etmek” Sorunu Yardımcı fiillerle kurulan birleşik yapılarda…
4 YorumBir Antropoloğun Gözünden: İnsan Gözü Kaç Mikron Görür? Kültürlerin çeşitliliğini merak eden bir antropolog olarak, “insan gözü kaç mikron görür?” sorusu bana yalnızca biyolojik bir merak gibi gelmiyor. Çünkü görme, sadece fiziksel bir süreç değildir; aynı zamanda kültürel bir deneyimdir. Her toplum, dünyayı farklı biçimlerde “görür” ve anlamlandırır. Birinin gözü mikron düzeyinde bir parçacığı seçemese de, kültürel bakışlarıyla görünmeyeni sezebilir. Bu yüzden insan gözü, yalnızca ışığı değil; sembolleri, kimlikleri ve toplumsal anlamları da algılar. Görmenin Biyolojik ve Kültürel Eşiği Biyolojik olarak insan gözü yaklaşık 40 mikron çapındaki bir nesneyi ayırt edebilir. Bu, bir insan saç telinin yaklaşık onda biri kadardır.…
4 YorumÇift Katlı Mezar Caiz mi? Ölüm, Mekân ve İnancın Kesişim Noktası Ölüm, her toplumda olduğu gibi İslam kültüründe de sadece biyolojik bir son değil; inanç, ahlak ve toplumsal düzenin bir aynasıdır. İnsanlar, ölümle birlikte bedensel bir ayrılığa uğrasa da, toprağa gömülme biçimleri hem dini hem kültürel anlamlar taşır. Bu bağlamda “çift katlı mezar caiz mi?” sorusu, sadece bir defin yöntemi değil, aynı zamanda inanç ile modern yaşam koşulları arasındaki dengeyi sorgulayan bir meseledir. Tarihsel Arka Plan: İlk Dönem Uygulamaları İslam tarihinde mezar geleneği, Peygamber Efendimiz dönemine kadar uzanır. Rivayetlere göre, Bedir Savaşı sonrası şehitler bazı durumlarda aynı mezara defnedilmiş; bu…
8 YorumUykuda gerinmek, uyku sırasında vücudun kaslarında meydana gelen istemsiz hareketlerdir. Bu hareketler, kas gerginliklerini azaltma, kan dolaşımını artırma ve genel rahatlamayı sağlama amacı güder. Günümüzde, bu fenomenin biyolojik temelleri ve sağlık üzerindeki etkileri üzerine çeşitli akademik çalışmalar yapılmaktadır. Uykuda Gerinmenin Biyolojik Temelleri Uykuda gerinme, vücudun doğal bir tepkisi olarak kabul edilir. Uyku sırasında kaslar gevşer ve vücut, gün boyunca biriken gerilimleri serbest bırakmak için gerinme hareketleri yapar. Bu süreç, kasların esnekliğini korumasına ve kan dolaşımının düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, gerinme hareketleri sinir sistemini sakinleştirerek daha derin bir uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Tarihsel Perspektif Antik çağlarda, uykunun önemi ve uyku sırasında vücudun…
8 YorumBenim için “kanatlar” kelimesi, yalnızca uçmakla ilgili değildir. O kelime; özgürlüğü, kaçışı, yükselişi ve bazen de kaçınılmaz düşüşü çağrıştırır. Fakat ilginçtir ki bu kadar soyut ve çok katmanlı bir kavram, herkesin gözünde aynı anlamı taşımaz. Bir erkek için “kanatlar”, veriyle ölçülebilen performansın, hızın ya da gücün simgesiyken; bir kadın için, duygusal bir yolculuğun, bireysel dönüşümün ya da toplumsal kırılmanın metaforu olabilir. Bu yazıda amacım, bu iki bakış açısını karşı karşıya getirip “Kanatlar nelerdir?” sorusunu birlikte yeniden tanımlamak. Cevabı tek bir satırda bulamayacağız, çünkü bu kelime her zihinde farklı bir anlam taşır. Kanatlar nelerdir? Yalnızca uçmak için değil, varoluşun anlamını yeniden…
4 Yorum